14 Haziran 2007 Perşembe

Karaca Arboretum gezisi



Sizlere yine değişik bir gezi programı sunuyoruz. Belki daha önce Yalova'yı ve Termal bölgesini gördünüz. İçinizde; Birleşmiş Milletler çevre ödülü sahibi Tema vakfı mütevelli heyeti başkanı Hayrettin KARACA'nın sahibi olduğu Yalova Karaca Arboretum'u görenlerinizin çok az olduğunu düşünüyorum.


Arboretum ismini duyanlarınız vardır sanıyorum. Latince kökenli olan bu sözcük dilimizde bitki müzesi anlamına gelmektedir. İşte ülkemizin ilk özel Arboretum'u olma özelliğine sahip Karaca Arboretum Yalova yakınlarında 1980 yılında Tema vakfı mütevvelli heyeti başkanı Hayrettin KARACA öncülüğünde kuruldu. 14 bin bitki türünün bulunduğu bu arboretum  baharın gelmesiyle bir yarışa hazırlanıyor şimdi. Evet Otsu ve vizonlu bitkiler şu anda gövde gösterisi yapıyorlar. Rengarenk çiçekler, böcek ve arılar, Arboretum'un tüm ev sahipleri kendilerini gösterebilmek için sizleri bekliyor.



Etkinliğimiz; 18 mayıs 2007 cuma gecesi saat: 23.55'te Sezenler sokak Atatürk lisesi önünden hareket ediyoruz. E5'ten TEM oto yolunu girip yol ikramlarıyla yolumuza devem ederek Bolu-İzmit-Yalova üzerinden Gökçedere'ye, Saray otele ulaşıyoruz.  Odalarımıza yerleşip kısa süreli dinlenme sonrası kahvaltımızı yapıyoruz. Yürüyüş parkuruna kadar yerel araçla çıkıp yürüyüşümüze başlıyoruz. Yapraklı bitkilerin çoğunlukta olduğu Üvezpınarı vadisinden yürüyerek mis kokular arasında 7 km uzaklıktaki Su düşen şelalesine ulaşıyoruz.

Yaklaşık 15 mt den düşen şelaleden gözlerimizi ayıramıyoruz bir süre. Şelale dibinde önceden hazırladığımız kumanyaları afiyetle yiyerek çevrede gezinti ve fotoğraf turu yapıyoruz. Dileyenler şelale jakuzisinde suya girmenin dayanılmaz sıcaklığının keyfini çıkarabilirler. Saat: 15.00'te Şelale'den ayrılıp araçların geldiği yere kadar yürüyoruz. İsteğe bağlı çağrılan araçlara binip Bedi GOÇEV'in yerine geliyoruz. Grup toplanana kadar mola verip çay içiyoruz. GOÇEV'in yerinden toplu olarak yürüyüp Termal üzerinden otelimize dönüyoruz. Hemen hazırlıklarımızı yapıp Termal'e gidiyoruz. Termal  havuzlarında yürüyüşün ve günün yorgunluğunu çıkarıyoruz. 36 C sıcaklığa sahip açık ve kapalı termal havuzlarda yaklaşık bir saat kaldıktan sonra otelimize dönüp bir süre dinleniyoruz. 


Akşam yemeğimizi otelimizde fiks menü ile yedikten sonra Haşim AĞCA'nın fotoğraf arşivinde yer alan " Karaca Arboretum " konulu bir saydam gösterisi izliyoruz. Daha sonra açık bir yer bulmamız halinde canlı müzik çalınan bir yere gidip gecenin keyfini çıkarıyoruz. Sabah kahvaltısı sonrası otelimizden ayrılıp çevrede gezintiler yapıyoruz. Termal içine girip 100 yaşındaki bitkilerin arasında keyifli bir yürüyüş yapıyoruz. Yolumuz Ulu önderimizin sağlığının bozulduğu dönemde oldukça sık kullandığı Atatürk köşküne çıkıyor. Günümüzde müze olarak kullanılan bu yapı tarihten farklı kesitler sunuyor bizlere. Daha sonra aracımızla Arboretum'a gidip rehber eşliğinde bitki müzesini geziyoruz. Dünyanın değişik ülkelerinden misafir olarak gelen on dört bin odunsu ve otsu bitki baharın çoşkusuyla bütün hünerlerini sergiliyor bizlere. Fotoğraf ve fidan alış verişi sonrası yöredeki bir tesiste öğle yemeğimizi afiyetle yedikten sonra saat: 15.00'te dönüşe geçip Yalova üzerinden hareketle belirli yerlerde vereceğimiz molalar sonrası saat: 21.45'te Ankara'ya geliyoruz.


GEZİ ÜCRETİ: 155.00 YTL, 165.00 YTL 2 taksitle. 


Bu ücrete; ulaşım, 3 ***lı otelde konaklama(1) , kahvaltı(2), müze ve ören yeri giriş ücretleri(2), 2.gün öğle yemeği(1), yerel araç transferleri, akşam yemeği(1), slayt gösterimi, tüm çevre gezileri, dönüşte araç içinde 1 adet elma araç içi ikramlar ve rehberlik ücreti dahildir.


Değerli üye ve katılımcılarımızın bu etkinliğe gelirken; Mevsim koşullarına uygun giysi, terlik, mayo ve havlu, yedek giysiler ve fotoğraf makinası getirmeleri önerilir.


Rezervasyon ve kayıt için; bana ileti gönderebilir, beni arayabilir veya REF TUR'dan Evren hanımı arayarak rezervasyon ve kayıt işlemlerinizi yaptırabilirsiniz.


Doğa'da ve Arboretum'da görüşebilmek dileğiyle.


Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın.


Haşim AĞCA / Ercan ASLAN

0532 / 422 16 42




REF TUR seyahat acentası

Atatürk bulvarı No: 83 / 2  Kızılay-ANKARA

Tel: 430 18 66


İlgili kişi: Caner AKTAŞ

Daday At çiftliği gezisi

,


Sezonun birinci ve ikinci Daday at çiftliği gezisine hazırmısınız? Geçen sezon 4 kez yaptığımız bu etkinliğin ilkini 16-17 haziran 2007 cumartesi-pazar günleri, ikinci geziyi de 23-24 haziran 2007 cumartesi-pazar günleri sizlerin katılımı ile gerçekleştirmek istiyoruz.


Unutmayın burada yer bulmak çok zor, konaklama kapasitesi çok az ve rezervasyon süresi çok kısıtlı olduğunu hatırlatmak isteriz.


Etkinliğimiz 15 haziran 2007 cuma ve 22 haziran 2007 cuma akşamı saat: 21.30'da Ankara Atatürk lisesi önü Sezenler sokaktan hareketle başlayacaktır.


1.GÜN: Yol ikramlarıyla Akyurt-Çankırı-Kastamonu üzerinden yolumuza devam ederek sabah saat: 04.00 civarında Çömlekçiler köyündeki çiftlik evine yerleşiyoruz. Odalarımızda 4 saatlik bir uyku ve dinlenmenin ardından çiftlik evinin bahçesinde nefis bir kahvaltı yapıyoruz. Nasıl bir kahvaltımı? Gelin görün lütfen. Kahvaltı sonrası Traktör romörkuna binerek Halaçoluğu yaylasına çıkıyoruz. Doğal orman içindeki yollardan geçerek 1650 mt yükseklikteki tepeye çıkıyoruz. Su kaynağının başında traktörden ayrılıp etrafta kısa süreli güzel bir yürüyüş yapıyoruz. Tekrar su kaynağının başına gelip mangalda sucuk partisi ile güzel bir öğle yemeği yiyoruz. Tabi kahve ve çaylarımızda olacaktır. Minderler veya çimlerin üzerinde 1 saatte yakın kestirme faslından sonra dileyen katılımcılarımızla farklı bir rotadan yürüyüşe geçiyoruz. Yürümek istemeyen katılımcılarımız traktör ile çiftlik evine dönebilirler. 12 km uzunlukta tamamen doğal orman ve sürekli inişten oluşan parkurumuzu 2.30 saatte yürüyerek Taşçılar göletine geliyoruz. Burada bizi bekleyen aracımıza binerek çiftlik evine geliyoruz. Dileyen katılımcılarımız odasında, dileyenler çim alan ve hamak üzerinde dinlenebilirler. Akşam yemeğimizi ızgara menüsü ile afiyetle yedikten sonra içinde Daday fotoğraflarının yer aldığı kısa süreli bir saydam gösterisi izliyoruz. Yarı açık restorandaki şömine başında şarkılar söyleyerek gecenin keyfini çıkarıyoruz. Dileyenlerle gece yürüyüşü yaptıktan sonra uykuya geçiyoruz .

2.GÜN: Sabah saat: 07.30'da kalkıyoruz. Yine açık havada güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra atların eğerlenmesiyle manejde aldığımız kısa süreli eğitim sonrası sırayla doğal parkurda at biniyoruz. Öğle yemeğimizi yöreye özgü gözleme çeşitleri, ayran, meyve ile afiyetle yedikten sonra içilen çay sonrası çiftlik evinden ayrılıyoruz. Daday'da Atatürk'ün misafir olduğu halen restorasyonu bitirilemeyen evde kısa süreli durduktan sonra Kasaba köyündeki tarihi Mahmut bey camiisini ziyaret ediyoruz. Daha sonra Kastamonu'ya gelip Liva Paşa konağı(Etnoğrafya müzesi) ve Arkeoloji müzesini geziyoruz. Daha sonra Çankırı üzerinden yolumuza devam edip akşam saat. 22.30'da Ankara'ya geliyoruz. Bir başka etkinlikte buluşabilmek dileğiyle vedalaşıp ayrılıyoruz.

GEZİ ÜCRETİ: 175.00 YTL peşin. 185.00 YTL 3 eşit taksitle ödeme olanağı.

Bu ücrete 31 kişilik Turkuaz veya Powerbus ile özel ulaşım, yol ikramları, kahvaltı(2), öğle yemeği(2), yayla transferi(1), akşam yemeği(1), çiftlik evinde konaklama(1), TÜRSAB seyahat sigortası, tüm çevre gezileri ve rehberlik hizmetleri dahildir.

Yemeklerde kola-fanta tür içecekler fiyata dahil olup alkollü içecekler, Kastamonu'daki Müze giriş ücretleri ve 2.gün akşam yemeği dahil edilmemiştir.

Bu etkinliğe katılmak isteyen değerli katılımcı ve üyelerimiz beni arayarak ya da ileti göndererek rezervasyon yaptırabilir, REF TUR'dan Evren hanımı arayarak rezervasyon ve kayıt işlemlerinizi yaptırabilirsiniz. başvuru sırasında hangi tarihteki etkinliğe katılacağınızı belirtmenizi öneriyorum.

Burası bir çiftlik evi olup konaklama sistemi; 6 tane double yataklı oda, 1 adet 4lü single yataklı oda, 3 adet 3 single yataklı oda ve 4 adet 2 single yataklı oda bulunmaktadır. Oda sayısı toplam olarak 33 kişiliktir. Bu odaların hepsinde duş ve tuvalet bulunmakta olup, kahvaltı ve öğle ve akşam yemekleri hava durumuna göre açık yada kapalı restoranda yenilmektedir. Tesiste bu sene odalarda ve restoranda onarım ve yeniden düzenleme işleri yapılmıştır.

1.gün öğle yemeği 1650 mt'de Halaçoğlu yaylasında mangalda sucuk, içecek, söğüş salatalık ve domates, kola-fanta, meyve, çay ve kahve olarak sunulacaktır.

Bütün yemeklerin hepsi; besleyici, doyurucu ve keyif verici olarak hazırlanacaktır.

Sizlerle doğada, dağlarda ve Daday'da görüşebilmek dileğiyle.

Güzel bir hafta dileklerimizle.

Hoşçakalın.

Haşim AĞCA / Ercan ASLAN

0532 / 422 16 42




web sitemiz adresinden izleyebilirsiniz.

REF TUR seyahat acentası

Atatürk bulvarı No: 83/2 Kızılay-ANKARA

Tel: 430 18 66

İlgili kişi: Evren BULUT

Ersin ildat şile ağva fotoğrafları



Ersin İlday arkadaşımıza Şile-Ağva-Polonezköy etkinliğinde çektiği bu güzel fotoğrafları için teşekkür ediyor ve fotoğraflara ulaşmak için gerekli linki aşağıya yazıyoruz. Lütfen linki tıklayınız...

Ersin İlday Şile Ağva Fotoğrafları



Geçen hafta sonu Güdül Sorgun köyü ve göletinde 29 arkadaşımızla yaptığımız doğa yürüyüşü etkinliği sonrası bu hafta sonu da değişik bir bölgede doğa yürüyüşü etkinliğimize devam etmek istiyoruz.

Sorgun göleti yürüyüşü öğleden sonra inceden inceden başlayan yağmur altında yapılmıştır. Yağmur giderek şiddetini artırmış ve gün boyu devam etmiştir. Yaz olduğunu düşünerek yağmurluk getirmeyen ve 16 km parkurda uzun yürüyüşe katılan arkadaşlarımız ayak parmaklarına kadar ıslanmışlardır. Sanırım 1 sene içinde sürekli yağmur altında yürüdüğümüz hiç etkinlik olmadı. Ama bu etkinlikte Ercan arkadaşımız uzaktan bir karaca'yı görüntülemeyi başarmıştır. Yağmur altına ve uzaktan çekildiği için net çıkmayan bu fotoğraf bir yana önemli olan bu varlıkların biz insanların baskılarına rağmen doğal ortamda yaşadıklarını bilmek ve görebilmenin daha önemli olduğunu düşünüyoruz.

Sorgun göleti etkinliğinde fotoğraf çeken arkadaşlarımızdan Ali BÜKE'nin fotoğraflarına http://picasaweb.google.com /alibuke/GDLSorgun linkinden, Aslan YAZAR'ın çektiği fotoğraflara http://picasaweb.google.com.tr /arslan.yazar/SorgunYaylas linkinden, Münevver KARABACAK'ın fotoğraflarına http://picasaweb.google.com /munevverkarabacak/GDLSorgunYay las10062007Ayakizi linkinden , http://picasaweb.google.com /iergun/SorgunGLeti linkinden, Ercan ASLAN'ın çektiği fotoğraflara http://s64.photobucket.com /albums/h193/sagar_matha /SorgunGoletiDY_10062007ea/ linkinden ulaşabiliriniz.

Arkadaşlarımıza çektikleri fotoğrafların linkini bize gönderdikleri ve tüm grup üyelerinin paylaşmalarını sağladıkları için kendilerine çok teşekkür ediyoruz.


UYARI: YAZ DÖNEMİ İÇİN UYGUN GİYSİLER.(OKUYUNUZ)

40-50 lt veya daha küçük sırt çantası, en az 500 mg su ve su kabı, öğle yemeği için kumanya, konçlu tabanı yumuşak iyi bir yürüyüş ayakkabısı, araç için yedek ayakkabı(isteğe bağlı), yedek çorap, bacakları ve kolları kapatan ince üst ve alt giysi, şapka, bandana, gözlük, koruyucu krem, meyve suyu, meyve ve karbon hidratlı yiyecekler, ıslak mendil, kullanılan kişisel ilaçlar, yağmurluk, üst koruyucu giysi, basit ilk yardım malzemeleri, baton-fotoğraf makinası(isteğe bağlı)

Her ne olursa olsun kalın giysi giymekten ve bulijin pantalon giymekten kaçınmanızı öneriyoruz. Doğa yürüyüşünde uygun olmayan ayakkabılar sizi yorabilir ve ayağınıza zarar verebilir. Ayağınıza uyumlu iyi bir ayakkabı almanızı öneriyoruz. İyi bir ayakkabıyı kalın etli bir çorapla giymenizi de ayrıca hatırlatıyoruz. Doğa yürüyüşü ve dağcılık etkinliklerinde gereksinim duyduğunuz malzemeleri temin etmek için sizlere yardımcı olabiliriz.

Işık dağı zirvesinde görüşebilmek dileğiyle. Kendinize iyi bakın.

Haşim AĞCA / Ercan ASLAN

0532 / 422 16 42 | 0535 / 276 05 53

hasimin@ayakizi.web.tr
ercanaslan@gmail.com
REF TUR seyahat acentası
Atatürk bulvarı No: 83/2 Kızılay-ANKARA
Tel: 430 18 66
İlgili kişi: Evren BULUT

BU ETKİNLİK İÇİN ARA DURAK VE VARIŞ ZAMANLARI

1-Kumrular caddesi : 07.35

2-Milli Kütüphane : 07.45

3-Armada : 07.50

4-E5 Batıkent Jandarma/Carrefour : 08.00

5-E5 Batıkent Gima önü : 08.05

ü6-E5 Endi market : 08.10

7-E5 Eryaman Göksu göleti karşısı : 08.15
NOTLAR:

1- Etkinliğe gelirken katılımcılarımızın mevsim koşullarına uygun ince ve boy giysiler giymelerini, yağmurluk, panço, gözlük, bandana, şapka, eşarp, krem gibi koruyucu aksesuarlar, öğle yemeği için kumanya ile en az 1 lt lik su kabı getirmelerini öneriyoruz.

2-Cuma akşamından sonra yapılacak rezervasyon iptallerinde ilgili kişilerden gezi ücreti alınacaktır. Üye ve katılımcılarımızın bu durumu göz önünde bulundurmaları ve cumadan sonra rezervasyonu iptal etmemelerini rica ediyoruz.

3- Belirtilen zamanlamalar çok yaklaşık olup 5 dakika önce ara durak yerlerinde olmanızı ve orada bulunduğunuzu grup sorumlusu arkadaşımıza bildirmenizi öneriyoruz.

4- Ayakizi gezi grubu kültür ve doğa gezilerini A grubu karneye sahip REFTUR seyahat acentasının yasal güvencesiyle yapmaktadır. Bu nedenle REFTUR'un organize ettiği geziler Ayakizi Yahoogroups adresinden sizlere duyurulmaktadır.

Gezilerde ve etkinliklerde görevlendirilen acenta sorumluları ve rehberler gezi öncesinden belli olmamaktadır. Gezi iletilerinde ismi belirtilen şahıslar kontak isimler olup bağlayıcı isimler değildir. REFTUR acenta sorumlularını ve tur rehberlerini her zaman değiştirme hakkına sahiptir.

Sizleri dönemin en iyi gezilerinden birine katılmaya çağırıyoruz. Ülkemizin en önemli doğal değerleri arasında yer alan 6 yıl önce keşfedilip turizme kazandırılan, 28 şelaleden oluşan Sinop ilinin Erfelek ilçesi sınırları içinde yer alan Şamı/Tatlıca takım şelaleleri; jakuzileri ile, yapraklı bitkiler ile bezenmiş kanyonu ile, görsel güzelliği ve değişik kuş türleri ve su değirmeni ile sizleri bekliyor.

Etkinliğimiz 29 haziran 2007 cuma günü saat: 22.00'de Ankara Sezenler sokak-Atatürk lisesi önünden hareketle başlayacaktır.

GEZİ ÜCRETİ: 170.00 YTL peşin, 180.00 YTL 2 taksitledir. Bu ücrete; özel ulaşım, yol ikramları, kahvaltı(2), akşam yemeği(1), 2**lı Diyojen otelede konaklama(1), TÜRSAB SEyahat sigortası, tüm çevre gezileri ve rehberlik hizmetleri dahildir.

detay haberin devamında...



GEZİ ÜCRETİ: 170.00 YTL peşin, 180.00 YTL 2 taksitledir. Bu ücrete; özel ulaşım, yol ikramları, kahvaltı(2), akşam yemeği(1), 2**lı Diyojen otelede konaklama(1), TÜRSAB Seyahat sigortası, tüm çevre gezileri ve rehberlik hizmetleri dahildir.


NOT: Bu gezi için başvuruda bulunacak arkadaşlarımız seyahat sigorası poliçesi düzenlenebilmesi için rezervasyon ve kayıt yaptırırken tur görevlilerine TC Kimlik numaralarını, doğum yerlerini ve doğum tarihlerini yazdırmaları gerekiyor.


Bu etkinlik için rezervasyon ve kayıtlar için 18 haziran 2007 2007 cuma günü akşamına kadar başvurulması gerekiyor. Rezervasyon için beni arayabilir, ileti gönderebilir yada REFTUR'dan Eda veya Evren hanımı arayarak rezervasyon ve kayıt işlemlerinizi yaptırabilirsiniz.


Doğada ve Erfelek'te görüşebilmek dileğiyle hoşçakalın.


Haşim AĞCA

0532 / 422 16 42

hasimin@ayakizi.web.tr


Ercan ASLAN

0535 / 276 05 53

ercanaslan@gmail.com


 


REF TUR seyahat acentası

Atatürk bulvarı No: 83/2 Kızılay-ANKARA

Tel: 430 18 66

İlgili kişi: Eda ASLIBAY-Evren BULUT

Evrenin Derinliklerinde konulu Powerpoint sunumu

Evrenin Derinliklerinde  konulu Powerpoint sunumunu indirmek için lütfen tıklayınız...

Yıldızların evrimi (Nazlı Derya Dağtekin yazısı)



Nazlı Derya Dağtekin
Erciyes Üniversitesi
Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

1.GİRİŞ

Çok daha basit ve yerel meseleler ile ilgilenmekten, bir gezegende yaşadıklarının bile farkında olmayan insanlar içinde yaşarken, evrendeki bu mükemmel sistemin en büyük ve önemli çarkının, uzay boşluğunda asılı duran dev gaz yapıların olduğunu düşünmek kalp atışlarımı hızlandırıyor.

Hele birde beni ben yapan moleküllerin yıldızlar ile aynı atomları içeriyor olması, heyecandan homeostasi dengemi kaybedip atmosfer dışına çıkıp uzaya saçılacakmışım gibi hissettiriyor.

Şuan belki tam anlamıyla değil ama yıldızların içyapısı, atmosferleri, genel anlamda fiziği, kimyası ve evrimi hakkında oldukça bilgimiz var.

Yıldızları anlamanın öneminden bahsettiğimde hep bunun benim okuduğum bölümle ilgisi olduğunu söylüyorlar fakat biraz bakış doğrultumuzu değiştirip kozmik evrimde en önemli rolün yıldızların olduğunu görmeliyiz.

Kozmik evrimde en önemli rol yıldızlar, yıldızların evriminde ise en önemli kıstas kütledir.

En basit durgun bir yıldız modeli küresel simetriye sahip maddesel bir toptur. Kendi çekim kuvveti ile maddesini bir arada tutar ve büzülmeye de iç basıncı ile karşı koyar. Termonükleer reaksiyonlar süresince yıldızın kimyasal bileşiminde oluşan değişikliğin bir sonucu olarak yıldızda gözlenen fiziksel değişimler, yıldızların evriminin temelini oluşturur.

2. YILDIZIN OLUŞUMU VE EVRİMİ

Bütün yıldızlar aşağı yukarı aynı evrim sürecini takip ederler: İlkel yıldız, anakol öncesi, anakol ve anakol sonrası.

Tüm bu süreci takip edebileceğimiz bir diyagram vardır ki bana kalırsa yıldız evrimi konusuna damgasını vurmuştur.

1911 de Hertzprung ve Russel salt parlaklıkları bilinen, dolayısıyla uzaklıkları bilinen yıldızların tayf türleri ile salt parlaklıkları arasında bir bağıntı olup olmadığını araştırdılar. Bunun için apsise tayf türü ordinata salt parlaklıkları koydular. Gördüler ki yıldızlar bu diyagramda gelişigüzel dağılmamışlar, fakat genel olarak iki kol etrafında toplanmışlardır. Bunlardan uzun olanına anakol, yatay olanına da devler kolu denir.

Sonuç olarak Hertzprung & Russel diyagramı (HR diyagramı diye de geçer), özellikleri birbirinden tamamen farklı iki grup yıldızın varlığını ortaya koyuyor.

Daha öncede belirttiğim gibi bir yıldızın evrimini belirleyen temel şey onun kütlesidir. Kimyasal bileşim ikinci plandadır.

Yıldız evriminin 1920'lere kadar bilinen kısmı kabaca şöyleydi: Büyük miktarda gazın, kütlesel çekim kuvvetiyle kendi üzerine çökmesiyle başlar. Çoğunluğu H olan bu gaz kütlesi büzüşür, sıkışır, büyük hızlar ile birbirlerine çarparlar ve oluşan kütle giderek ısınmaya başlar. Sonunda hidrojen atomları çarpışır ve He atomları oluşmaya başlar. Reaksiyon sonucunda salınan ısı yıldıza parlaklık verir ve bu ısı sonucunda gazın basıncı artar. Çekim kuvveti dengelenir ve gazın büzüşmesi durur. Yıldız bu kararlı durumda uzun süre kalır. Giderek yakıtını tüketmeye başlayan yıldız soğur ve tekrar büzüşür.

Fakat yıldızın bundan sonraki aşaması ve aşamaların hangi niceliklere bağlı olduğu 1920'ler den sonra anlaşıldı. Bu konuda ilk olmasa da en doğru çalışmayı 1928!de Subrahmanyan Chandrasekher yapmıştır. Düşündüğü şey bir yıldızın yakıtını kullanıp bitirdikten sonra kendi çekimi ile çökmeden kalabilmesi için ne kadar büyüklükte olması gerektiğidir.

Şuan, Chandrasekher sınırı dediğimiz Güneş kütlesinin bir buçuk katından fazla olan bir yıldızın kendi çekim kütlesine karşı koyamayacağını hesapladı.

Bu çalışmanın günümüze yansımış son haline göre yıldızların olası üç sonu olduğu kabul ediliyor.

Kütlesi, Chandrasekher sınırı olarak kabul edilen bir buçuk Güneş kütlesinden az olan yıldızlar, kütle çekimi az olduğundan bir süre sonra iç basınç, kütle çekimine galip gelir. Yıldızın atmosferi dışarı atılır ve bulutsu şeklinde bir kalıntı kalır. Bu sıcak kalıntı beyaz cüce dediğimiz yıldızdır.

Kütleleri Güneş'in yaklaşık bir buçuk katından fazla olan, üç katından az olan yıldızlar, kütleleri büyük olduğundan, kütle çekimine karşı koyamazlar ve çökme sürer. Yoğunluk artar ve protonlar elektronlar ile birleşerek nötronlara dönüşürler. Bir süre iç basınç kütle çekimini dengeler ve yarıçapı yaklaşık 10 km. olan nötron yıldızına dönüşür.

Kütlesi, Chandrasekher sınırı olan Güneş kütlesinin yaklaşık üç katı ve daha büyük olan yıldızlar da ise basınç kütle çekimini dengeleyemez ve çökme sonunda yıldız süpernova patlaması geçirir yada karadelik dediğimiz küçük hacimli fakat büyük kütleli, ışığın bile kaçamayacağı, fizik yasalarının geçerliliğini yitireceği bir cisme dönüşür.

Şimdi bu yapıları ayrıntılı tanıyalım.

2.1. BEYAZ CÜCELER

Beyaz cücelerin tamamı, yıldızın kütlesine bağlı olmak şartıyla, kırmızı dev yıldızlardan evrimleşirler. Güneş'e benzeyen bir yıldız için karbon çekirdeğin büzülmesi, karbonu yakacak kadar yeterince yüksek sıcaklık sağlamaz. Çekirdek yüksek derecede sıkışmış bir hale gelinceye kadar büzülecek ve artan sıcaklık kabukta helyum yanma oranını artıracaktır. Yıldız dıştaki katmanlarını atana kadar pulsasyon yapar. Zarf, çekirdekten ince bir katman olarak ayrılmaya başlar, genişler ve soğur.

Bu süreç gezegenimsi bulutsu meydana getirir. Zarfını kaybeden çekirdek, artık sıcak yoğun bir yıldız bir beyaz cüce olarak ortada kalır.

Gözlemsel veriler kütlesi 7 güneş kütlesinden küçük eşit olan anakol yıldızlarının yaşamlarını beyaz cüceler olarak bitirdiklerini göstermektedir. Fakat hidrostatik denge ve yozlaşmış elektron gazın doğasına bağlı olan yıldız yapısının getirdiği sınırlamalardan dolayı sadece kütlesi 1.4 güneş kütlesinden (Chandrasekar limiti) daha küçük olan yıldızlar kararlı beyaz cüceler olabilirler.

2.2. SÜPERNOVALAR

Süpernovalar, yaşamlarının sonunda son derece şiddetli bir şekilde patlayan yıldızlardır.böylesi patlamalar çekirdeğin çökmesini gerektirir ki bu çöküş büyük kütleli yıldızların patlamasıyla meydana gelir. Bu patlama ile kütlenin çoğu uzaya fırlatılır. Süpernovaların mutlak parlaklıkları -16 ile -20 kadire kadar ulaşır. Süpernovalar tayflarında ve ışık eğrilerinde sahip oldukları özelliklere göre iki türe ayrılmıştır.

Tür I, hem eliptik hem de spiral galaksilerde gözlenirler.

Tür II ise sadece spiral galaksilerde oluşurlar. Tür I süpernovaları küçük ve orta kütleli evrimleşmiş yıldızlarla, tür II süpernovaları ise daha büyük kütleli yıldızlarla ilişkilidir.

Tür II süpernovaları, O ve B tayf türünden 10 – 100 Güneş kütleli yıldızların evrimleşmesiyle oluşur. Teorik hesaplara göre tür II süpernovalarındaki patlama, kırmızı süperdev yıldızın çekirdeğinde gerçekleşir Kırmızı süperdev yıldızın atmosferi yaklaşık sabit bir yoğunluğa sahiptir, böylece şok dalgası atmosferde sabit hızla hareket ederek enerjiyi etkin bir şekilde yıldız yüzeyine taşıyabilir. Yapılan modellere göre maksimum parlaklıktayken süpernovanın fotosferik sıcaklığı 10000 K, yüzeydeki dikine hızı 5000 km/sn ve maximum yarıçapı birkaç 10 10 km ye kadar ulaşmaktadır. Tür II süpenovalarının iç kısımlarıyla ilgili modellere göre yıldızın merkezi kısmı çökerek bir nötron yıldızı oluşturur. Böyle bir çökmenin olabilmesi için kütle 10 güneş kütlesi olmalıdır.

2.3. NÖTRON YILDIZLARI

Kütleleri 1.4 güneş kütlesinden daha büyük olan yıldızların ölürken büzülmeleri sırasında yozlaşmış elektron gaz basıncı gravitasyonel çökmeye karşı koyamaz. Madde o kadar büyük yoğunluklara erişir ki ters beta bozunması meydana gelir. Protonlar ve elektronlar nötronların arasına sıkışıp girerler, böylece nötrondan oluşmuş bir gaz yapı meydana gelir. Nötron yıldızları kütlelerine bağlı olarak birkaç on kilometrelik çaplara sahiptirler. İç katmanlarının büyük kısmı böylesi yüksek yoğunluklarda akışkan bir nötron gazından oluşmaktadır. Çok küçük hacimde bu kadar yoğun olduğundan çok büyük bir yüzey çekimine sahiptir.

2.4. PULSARLAR

Pulsarlar, yüzeylerinde çok kuvvetli magnetik alana sahip dönen birer nötron yıldızı olarak modellenmektedir. Çok küçülmüş olan bir yıldız olan nötron yıldızı açısal momentumu korumak için çok yüksek bir hızla kendi ekseni etrafında döner.
Tipik bir nötron yıldızının dönme ekseni ile magnetik ekseni arasında bir açı olduğu kabul edilebilir. Büyük olan magnetik alan ve onlarca Hz.lik dönme frekansı, nötron yıldızının yüzeyinde çok büyük bir elektrik alan meydana getirmelidir. Bu alan magnetik kutuplar civarındaki elektrik yüklerinin alan çizgileri etrafında helis hareketi yaparak çizgiler boyunca yıldızı terk etmelerine ve bu ivmeli hareket sırasında siklotron ışınımı yaymalarına neden olur. Bu ışıma bir deniz fenerinin dönen huzmesi gibi yıldızla birlikte dönerek uzayı tarar. Pulsarlar yaşlandıkça yavaşlarlar. Ancak çok genç olan Pulsarlar hem optik ve hem de radyo frekanslarında emisyon yapar.

2.5. KARADELİKLER

Bir karadelik, hiçbir cismin hatta ışığın bile kaçamayacağı kadar kütle çekimiyle eğilmiş uzay zaman bölgesidir. Modern fiziğe göre belli bir kütle yeteri kadar küçük bir hacme sığdırılırsa bir karadelik oluşur. Bu olay kendi çekim kuvvetinde maddenin tüm nükleer yakıtının dışarı atılması olayıdır. Bilinen hiçbir fiziksel kuvvet, bir karadelik oluşturmak üzere kendi üzerine doğru olan bu kütle çökmesini durduramaz. Bu olayın gerçekleşmesi için gereken minimum kütle o kadar büyük değildir. Sadece 3 güneş kütlesine ihtiyaç vardır. Bu limitteki kütle çökmeye başladığında buna hiçbir madde karşı koyamaz. Hacim sıfıra yaklaşırken yoğunluk sonsuza gidecek şekilde artar. Bu olayların fiziksel anlamda gerçekleşmesi evrende bilinen hiçbir cisim için mümkün görülmektedir. Bu nedenle sıfır hacim ve sonsuz yoğunluk verecek şekilde dönmeyen bir kütlenin tek bir noktaya çökmesine teorik olarak tekillik adı verilir. Tekillik, bilinen fizik yasalarının kesildiği bittiği yerdir.